Kuvars Grubu (Quartz)
Kuvars dünya üzerinde en çok bulunan minerallerden biridir. Kimyasal yapısı silisyum ve oksijen bileşiminden oluşur. Kristalli yapıda olanlarının yanı sıra kristal yapıları gözle görünmeyen şekilde olanları da vardır. Bunlar donuk veya yarı saydam özellikler gösterirler. Kristal olanları ise camsı özellik gösterir. Kolay kırılan bir yapısı vardır. Kuvars takı taşı olmasının yanı sıra, günlük hayatımızda çok fazla işleve ve kullanım alanına sahiptir. Radyo, telsiz ve radar yapımında, saatlerde, optik aletlerde cam ve seramik imalatı gibi çeşitli alanlarda kullanılmaktadır. Ülkemizde Aydın, Çanakkale ve Hakkari bölgelerinde kuvars yatakları bulunmaktadır. Doğada kuvarsın alt türevleri olan birçok değerli taş bulunmaktadır. Genellikle beyaz renkte olan kuvarsın, sarı, kahverengi, pembe, mavi, yeşil ve siyah gibi renklerine de rastlanmaktadır. Kuvars, içine karışmış bulunan maddelere göre renk değiştirir ve renklerine göre de farklı isimlerle adlandırılır.
Necef (Kristal Kuvars) |
İngilizce adından çevrilerek ‘gül kuvars’ adı ile de bilinmektedir. Genellikle volkanik kayaçlar içersinde kristal kütleler halinde, nadir olarak da tek kristal biçiminde bulunan bir kuvars türüdür. Şeffaf ve pembe renklidir. İçindeki pembe renk, manganez ya da titanyum izlerinden kaynaklanır. Bazı pembe kuvars türlerinde kesilmiş taş, ışığı yıldız biçiminde yansıtır veya geçirir. Antik dönemde aşkın sembolü olarak kabul edilen bu taş, Roma döneminde evlet mühürlerinin yapımında kullanılmıştır. Günümüzde değerli bir süs taşı olarak çoğunlukla takı yapımında kullanılmaktadır. Pembe kuvarsın Eski Mısır’da yaşlanmanın etkilerini azalttığına inanılıyordu. Türkiye’de Giresun-Şebinkarahisar bölgesinde pembe kuvars yatakları bulunmaktadır.
Adını, Fransızca limon anlamına gelen ‘citron’ kelimesinden almıştır. Genellikle limon sarı rengi ile kahverengi, portakal ya da kırmızı tonlarına kadar değişen bir renk dağılımı gösterir. Kristal yapılı şeffaf olmayan bir kuvars türüdür. ‘Sarı kuvars’ ya da ‘limonlu kuvars’ olarak da adlandırılmaktadır. Bu taşa rengini veren içindeki demir, hematit veya limonit karışımlarıdır. Diğer kuvars türlerinden ametist ve dumanlı kuvars, belli bir oranda ısıya tabi tutulursa (fırınlanırsa) sitrin elde etmek mümkündür. Doğal sitrin, bunlardan renginin daha açık olması ile ayırt edilebilir. Ayrıca doğal sitrinde bulutsu bir yapı gözlenirken ısıtılarak elde edilen sitrinde çizgisel bağlar dikkati çeker. Mücevher olma niteliği taşıyan kaliteli kristalleri Brezilya’da çıkartılmaktadır. Renginden ötürü bazen ‘sahte topaz’ olarak da anılmaktadır. Antik dönemde sitrin taşının yılan sokmalarında zehirlenmemek için bir koruyucu olarak taşındığı bilinmektedir.
Menekşe renkli ve mora yakın tonlarda görülen bir kuvars türüdür. Şeffaf ve kristal yapılıdır. Koyu renkli olanları değerli taş olarak daha makbuldür. Rengini içindeki manganez izlerinden almaktadır. MÖ. 3000 yıllarında Eski Mısır’da ametistten yapılma mühürlerin bulunmuş olması, ametistin çok eski devirlerden bu yana değerli bir taş olarak kullanıldığını göstermektedir. Antik Yunan toplumunda içki içtikten sonra bu taşın insanların sarhoş olmasını engellediğine inanılırdı. Kelime anlamı, ‘sarhoşluktan koruyan’ manasında Yunanca kökenlidir. Bu nedenle Antik Yunan toplumunda ametistten üretilmiş kadehlere sık rastlanmaktadır. Bunun dışında ametiste farklı kültürde, pek çok doğaüstü gücün yüklendiği görülmektedir. Belli bir ısıda fırınlandığında rengi sarıya döner. Piyasada cam ve sentetik mor kuvarsın bileşiminden üretilen taklitlerine rastlamak mümkündür. Türkiye’de Aşkale, Fatsa ve Gölköy yakınlarında ametist yatakları bulunmaktadır.
Rengi kahverengi ya da koyu griye yakındır. Şeffaf ve kristal yapılı bir kuvars türüdür. Kıymetli taş olarak bilinmektedir. İçindeki kahverengi ton radyoaktivite kaynaklıdır. Dumanlı kuvars binlerce yıldır süs, dekoratif ve dini nesnelerde değerli taş olarak kullanılmıştır. Dumanlı Kuvarsın 300-400 derece arasında ısıtıldığında sarı bir renk aldığı bilinmektedir. Roma döneminde dumanlı kuvarsın, yas tutan kişilerin üzüntüsünü gidereceğine inanılıyordu. Başka toplumlarda ise yağmur yağması için yapılan törenlerde dumanlı kuvars taşı kullanılıyordu. Türkiye'de Aydın ili, Koçarlı-Çine-Karacasu ilçelerinde dumanlı kuvars yatakları bulunmaktadır. Koçarlı ilçesine bağlı Mersinbeleni köylülerinin tarlalarından topladıkları dumanlı kuvars kristallerini satarak ek gelir elde ettikleri bilinmektedir. Dumanlı kuvarsın siyaha yakın şeffaf olmayan türlerine ‘Morion’ adı verilir.
Aventurin kelimesi İtalyanca’da ‘bir şans’ anlamına gelmektedir. Kuvars türleri içinde sınıflandırılan aventurin genellikle yeşil renktedir. Bu renkte olanların çoğu Hindistan’da çıkartılmaktadır. İçine karışmış olan bazı elementler sonucu değişik renkte olanlarına da rastlanmaktadır. Özellikle mika pulları karışmış aventurinler kırmızıya yakın kahverengi ve turuncu tonlarda olurlar. Bu renkte olanlar Şili’de çıkartılmaktadır. Aventurin şeffaf değildir. Donuk bir yapısı vardır. Ancak içinde levhamsı yapılanmalar gösteren değişik mineraller aventurine parlaklık kazandırır. Dikkatli bakıldığında içinde altın zerreleri gibi parlayan dalgalı yapılanmalar olduğu görülür. Bu nedenle aventurin yanardöner özelliği olan değerli taşlar grubunda yer almaktadır. Yanardöner özelliği nedeniyla halk arasında ‘yıldız taşı’ olarak adlandırılmaktadır. Aventurin, biblo, takı taşı, kutu, tespih ve nargile marpucu (ağızlığı) vb yapımında kullanılmaktadır.
İçinde hava boşlukları içeren bu kuvars türünde renk genellikle pembedir. Bazen farklı renklerine de rastlanmaktadır. Taşa bu rengini içinde bulunan mavi asbest olarak da bilinen krokodolit minerali vermektedir. Taşın içindeki lifler kedigözünde olduğu gibi ince şerit halindedir. Yanardöner özelliği olan bir taştır. Taş hareket ettirildiğinde bu lifler kedigözü gibi dikey biçimde ışıldar. Taşın adı bu özelliğinden gelmektedir. Takı ve süsleme taşı olarak kullanılmaktadır.
İçinde hava boşlukları içeren bu kuvars türünde renk siyah üzerinde sarı ve altın kahverengi damarlar şeklindedir. Bu damarlar kaplan gözünü andırdığı için taşa bu isim verilmiştir. Taşa rengini veren içindeki demir oksittir. Ender bulunan bir kuvars türüdür. Taşın ipek gibi bir parlaklığı vardır. Yanardöner özelliği olan bu taş hareket ettirildiğinde içindeki lifler dikey şeritler halinde ışıldar. Popüler bir taş olan kaplan gözünden yapılma tespihler değerlidir.
İçinde hava boşlukları içeren bu kuvars türünde renk yeşil ve mavimsi yeşil ve gridir. Kedigözü kuvarsın farklı bir rengi olduğu söylenebilir. İçinde birbirine paralel sıralanmış krokodolit lifleri dikkati çeker. Taş rengini bu liflerden alır. Bu lifler kedigözünde olduğu gibi ince şerit halindedir. Yanardöner özelliği olan ve ipek parlaklığında bir taştır. Takı ve süsleme taşı olarak kullanılmaktadır.
Yeşil renkli şeffaf bir kuvars türüdür. Doğada oldukça nadir bulunur. Orijinal örnekleri mineral koleksiyonu yapanların nadide parçaları arasında yer almaktadır. Piyasada görülen örneklerin çoğu ametist ya da sitrinin belli bir ısıda fırınlanmasıyla elde edilmiştir. Yeşil kuvars en çok krisopras ile karıştırılır. Krisopras biraz daha koyu renkli olur. Birbirine çok benzeyen bu iki mineral arasındaki ton farkı içinde bulundurdukları nikelin azlığı ve çokluğu ile bağlantılıdır. Prasiolite adının kelime anlamı Yunanca’da pırasa manasında ‘prason’ kelimesinden gelmektedir. Taşa pırasa yeşili renginde anlamında bu ad verilmiştir. Antik Yunan ve Roma döneminde yeşil kuvarstan yapılma broşlar bugün müzelerde sergilenmektedir.
Aynı yeşil kuvars gibidir. Ancak taşın rengi mavidir. Mineral koleksiyocularının peşinden koştuğu doğada nadir bulunan kuvars türlerinden biridir.
Yavuz İşçen / Ankara
Kasım 2011
e.mail: yavuziscen@gmail.com
www.cappadociaexplorer.com
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder